Spirulina faydaları çoğu zaman gözden kaçar veya yanlış anlaşılır. Meksika’dan Afrika’ya ve hatta Hawaii’ye kadar dünyanın her yerinde yetiştirilen Spirulina, yoğun tadı ve güçlü beslenme profili ile ünlüdür.
Spirulina’nın sağlık yararları o kadar derindir ki, günlük olarak alındığında sağlığınızı iyileştirmeye ve canlandırmaya yardımcı olabilir. Bugüne kadar, sağlık yararlarını değerlendiren 1800’den fazla bilimsel makale bulunmaktadır.
Spirulina Nedir?
Spirulina, hem tatlı hem de tuzlu suda büyüyebilen, insanlar ve diğer hayvanlar tarafından tüketilen bir tür mavi-yeşil mikroalgdir. Dünya çapında yetiştirilen Arthrospira platensis ve Arthrospira maxima olmak üzere iki türü vardır. Besin takviyesi (tablet, pul ve toz formunda) olarak, ayrıca çiftlik hayvanları ve balık yemi için kullanılmaktadır.
Peki spirulina ne için iyidir? Bu şaşırtıcı alglerin, metabolizmayı hızlandırmaktan kan şekerini stabilize etmeye ve kalp hastalığını önlemeye kadar her şeyi yapabileceğini iddia eden tonlarca inceleme var.
Araştırmalar spirulina’nın gittikçe daha fazla potansiyel faydasını ortaya çıkarmaya devam ediyor ve araştırmalar, günlük beslenmenize spirulina eklemenin vücut detoksuna, enerji seviyelerini artırmaya ve hatta beyin işlevini geliştirmeye yardımcı olabileceğini göstermiş.
Spirulina Faydaları Nelerdir?
Spirulina, düzenli olarak tüketen insanlar için çok önemli sağlık yararları içerir. Dr.Axe aşağıdaki nedenlerden dolayı düzenli olarak, her gün spirulina almanızı tavsiye ediyor.
1. Ağır Metal Detoksu (Özellikle Arsenik)
Dünyanın her yerinde insanları etkileyen kronik arsenik toksisitesi bir sorundur. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ABD, doğal olarak yüksek seviyede bulunan inorganik arseniğin etkilediği ülkelerden biridir.
Bangladeşli araştırmacıların sözleriyle, “Bangladeş, Hindistan, Tayvan ve Şili’deki milyonlarca insan içme suyu yoluyla yüksek konsantrasyonda arsenik tüketiyor ve bunlardan binlercesinde şimdiden kronik arsenik zehirlenmesi görüldü.”
Kronik arsenik zehirlenmesinden etkilenen 24 hastaya Spirulina Ekstresi (250 miligram) + Çinko (2 miligram) günde iki kez verdikten sonra, sonuçları plasebo alan 17 hasta ile karşılaştırdılar ve spirulina-çinko kombinasyonunun işe yaradığını buldular. Sonuç olarak, katılımcılar vücutlarında %47 oranında arsenik düşüşü yaşadı.
2. Candida'yı Önler.
Araştırmacılara göre, Candida türleri bir bireyin mukozal ağız boşluğunun, gastrointestinal kanalının ve vajinasının normal mikrobiyotasına aittir. Bu demek oluyor ki; Vücudumuzda sağlıklı bir mikroflora dengesi olmazsa, hastalıklara çok daha duyarlıyız.
Aslında, sızdıran bağırsak sendromu ve yanlış sindirim, doğrudan mikrofloral dengesizliğe bağlıdır. ABD’de mikozla ilişkili ölümün önde gelen nedeni invaziv kandidiyaz olmakla kalmayıp, kandida aşırı büyümesi bugün çoğu otoimmün hastalığın ayırt edici işareti haline gelmiştir.
Şeker ve doğal olmayan içerikler, antimikrobiyal direnç ve etkisiz antifungal ilaçlar açısından zengin bir diyete geçişimiz nedeniyle, 1980’lerden beri maya enfeksiyonlarında önemli bir artış gördük.
Neyse ki spirulina yardımcı olabilir gibi görünüyor. Birkaç hayvan araştırması, özellikle kandida için etkili bir antimikrobiyal ajan olduğunu göstermiştir.
Spesifik olarak spirulina faydalarının bağırsaklarda sağlıklı bakteri florasının büyümesini teşvik ettiği ve bunun da kandidanın gelişmesini engellediği gösterilmiştir. Ek olarak, spirulina’nın bağışıklık güçlendirici özellikleri vücudun kandida hücrelerini yok etmesine yardımcı olabilir.
3. HIV / AIDS'i iyileştirir.
Yakın zamana kadar epidemiyologlar Japonya, Kore ve Çad’daki insanların neden göreceli olarak düşük HIV / AIDS oranlarına sahip olduğunu anlamaya çalışırken şaşkına dönmüşlerdi. Journal of Applied Phycology’de yayınlanan 2012 tarihli bir araştırmada ortaya çıkan olası bir açıklama, bu bölgelerdeki insanların düzenli olarak tükettiği alg miktarı olabilir!
Araştırmacılar, hiç antiretroviral almamış 11 HIV hastası katılımcıları üç gruba ayırdılar: Birinci grup her gün 5 gram kahverengi deniz yosunu yemekle, ikinci grup 5 gram spirulina yemekle ve üçüncü grup her ikisinin kombinasyonunu yemekle görevlendirildi. Üç aylık deneme süresi tamamlandıktan sonra, iki önemli bulgu keşfedildi:
– Hem deniz yosunu çeşitlerinden hem de kombinasyonundan kesinlikle hiçbir yan etki yaşanmadı.
– CD4 hücreleri (enfeksiyonla savaşan ve HIV evreleme için kullanılan T yardımcı beyaz kan hücreleri) ve HIV-1 viral yükü (başka bir HIV biyobelirteci) stabil kaldı.
Sonuçlar o kadar umut vericiydi ki, bir katılımcı çalışmaya 10 ay daha devam etmek için gönüllü oldu ve bu katılımcı aslında CD4’te klinik olarak önemli iyileşme ve azalmış HIV viral yükünden faydalandı. Bu nedenle spirulina, doğal HIV tedavisinde önemli bir yeri hak ediyor.
4. Kanseri Önlemeye Yardımcı Olur.
Milton S. Hershey Tıp Merkezi’ne göre; bir dizi hayvan ve test tüpü çalışması, spirulina’nın antikorların, enfeksiyonla savaşan proteinlerin ve bağışıklığı iyileştiren, enfeksiyon ve kanser gibi kronik hastalıkları önlemeye yardımcı olan diğer hücrelerin üretimini artırdığını gösteriyor.
Spirulina’nın kanser hücrelerini etkileme yeteneğini değerlendiren bilimsel literatürde 70’ten fazla makale yayınlandığını biliyoruz ve bu bir sürpriz değil.
Geçtiğimiz Nisan ayında yayınlanan bir makalede Çek Cumhuriyeti bilim adamları, kan kolesterol seviyelerini kontrol etme kabiliyetine ek olarak, “Spirulina ayrıca güçlü bir antioksidan ve anti-proliferatif ajan olan bilirubin molekülü ile yakından ilişkili tetrapirrolik bileşikler açısından da zengindir.” ifadesini kullandı.
İnsan pankreas hücreleri üzerinde test edildiğinde, bu araştırmacılar, “Tedavi edilmeyen hücrelere kıyasla, deneysel terapötiklerin invitro olarak doza bağlı bir şekilde insan pankreas kanseri hücre dizilerinin proliferasyonunu önemli ölçüde azalttığını” keşfettiler. Bu araştırmaya göre spirulina tüketmek, potansiyel bir doğal kanser önleyici olduğunu kanıtlıyor.
5. Kan Basıncını Düşürür.
Phycocyanin, bilim adamlarının antihipertansif etkilere sahip olduğunu keşfettiği bulunan bir pigmenttir. (Kan basıncını düşürür). Japon araştırmacılar, bunun, mavi-yeşil algleri tüketmenin metabolik sendromdaki endotel disfonksiyonunu tersine çevirmesinden kaynaklandığını iddia ediyorlar.
Metabolik sendrom; kalp hastalığı, diyabet ve felç gelişme riskini artırdığı için günümüzde önlenebilir hastalıkların ana nedenlerinden biri haline geldi.
6. Kolesterolü Düşürür.
The Journal of Nutritional Science and Vitaminology’de yayınlanan yeni bir hayvan araştırması, tavşanları dört hafta boyunca %0,5 kolesterol içeren yüksek kolesterollü bir diyet (HCD) ile besledi ve daha sonra ek bir sekiz hafta boyunca %1 veya %5 spirulina içeren bir HCD ile beslediler.
Sekiz haftalık deneme tamamlandıktan sonra LDL seviyeleri; %1 spirulina yiyen grupta %26 ve %5 spirulina yiyen grupta %41 azaldı, bu da ne kadar çok yersek o kadar çok fayda alacağımızı gösteriyor! Serum trigliseritleri ve toplam kolesterol de önemli ölçüde azaldı.
7. İnme Riskini Düşürür.
Yukarıdaki çalışmada, araştırmacılar ayrıca spirulina takviyesinin intimal aort yüzeyini %33 ila %48 oranında düşürdüğünü keşfettiler, bu da aterosklerozu ve sonraki felci önleyebileceğini gösteriyor. (Sadece, sağlıklı beslenen bireylerde yardımcı ürün olarak fayda gösterebilir.)
Bu klinik araştırmanın hala bir HCD tüketen hayvanlar üzerinde yapıldığını hatırlamak önemlidir ve düzenli spirulina tüketiminin, kötü bir diyet yiyerek yapılan hasarın bir kısmını tam anlamıyla tersine çevirebileceğini vurgulamaktadır.
8. Enerjiyi Artırır.
Spirulina’nın kimyasal bileşimine baktığınızda, onu düzenli olarak tüketen insanların bol miktarda enerjiye sahip olması şaşırtıcı değil. Dr.Mehmet Öz sağlıklı bir destek için 1 çay kaşığı spirulina tozunun 12 ons misket limonu suyuyla karıştırılmasını ve karışımın buz küpü tepsilerinde dondurulmasını tavsiye ediyor.
Dr.Öz’e göre spirulina ve misket limonu, hücrelerimizdeki şekeri açığa çıkardıkları için enerji performansını artırıyor ve donduğunda buzdan gelen soğuk, vücudumuza bir “uyanma çağrısı” verirken metabolik enerjiyi artırıyor.
Spirulina’nın enerji seviyelerini artırabileceğine dair birçok anekdot raporu olmasına rağmen, bunun klinik çalışmalarda test edilmediğini belirtmek önemlidir.
9. Sinüs Sorunlarını Azaltır.
Spirulina, çok sayıda araştırmaya göre insanların alerjik rinit olarak bilinen sinüs problemleri yaşamasına neden olan iltihabı azaltarak vücuda fayda sağlıyor. Plasebo denemeleriyle karşılaştırıldığında spirulina, kaşıntı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve hapşırmayı azaltmada etkilidir.
10. Beyin Bozuklukları ve Hafızayı Güçlendirme
2012 yılında yapılan bir çalışmada sıçanlara verilen Spirulina ile zenginleştirilmiş bir diyet, Parkinson hastalığının α-sinüklein modelinde nöroproteksiyon sağladı. Bu, kontrol diyetinde gerçekleşmedi. 2015 yılında yapılan bir çalışmada spirulina’nın hafıza disfonksiyonu, oksidatif stres hasarı ve antioksidan enzim aktivitesi üzerindeki etkileri fareler üzerinde incelendi. Spirulina platensis’in oksidatif hasarı indirgemek ve esas olarak katalaz aktivitesini artırmak suretiyle Aβ protein birikimini azaltarak hafıza kaybını önleyebileceği bulundu.
Her iki çalışma da başlangıç niteliğinde ve hayvanları ilgilendirirken, Parkinson hastalığından ve diğer nörodejeneratif hastalıklardan ile hafıza problemlerinden muzdarip insanlar için umut vaat ediyor.
Öneriler ve Kullanım
Bu inanılmaz içeriği ilk denerken sık sorulan bir soru şudur: Günlük ne kadar spirulina almalıyım? Standart bir spirulina dozu olmamasına rağmen, bir çok çalışma günde 1-8 gram tüketildiğinde faydalı bir etki göstermiştir.
Yüksek Doz Spirulina Alabilir misin? Çok miktarda spirulina almak bile ciddi bir zarara neden olmaz. Mide bulantısı, ishal, şişkinlik ve kramplar gibi sindirim sorunlarına neden oluyorsa, düşük bir kullanımla başlayabilir ve gıda intoleransınızı değerlendirmek için yavaş yavaş artırabilirsiniz. Spirulina kapsülleri ve spirulina tabletleri, günlük dozunuzu almanın hızlı ve kolay bir yoludur.
Riskler ve Yan Etkiler
Spirulina’nın sağlık yararlarının çokluğuna rağmen, dikkate alınması gereken potansiyel yan etkileri de vardır. Özellikle, spirulina kullandıktan sonra otoimmün reaksiyonları olan kişilerde daha önemli olabilecek bir enflamatuar ajan olan TNF-Alfa’nın aktivasyonundan kaynaklanabileceğine dair bir teori var.
Bununla birlikte, diğer laboratuvar ve araştırma çalışmaları, spirulina’nın bu enflamatuar proteini baskılayabileceğini düşündürmektedir. Bu nedenle, otoimmün bozuklukları olanlar için spirulina üzerine daha fazla araştırmanın tamamlanması gerekmektedir.
Otoimmün bir rahatsızlığınız varsa, spirulina’yı sağlık uzmanınızın gözetimi altında almanız iyi bir fikirdir.
WebMD’ye göre kontamine (saf olmayan ve yanlış üretilen) spirulina tüketimi aşağıdakilere neden olabilir :
- Karaciğer hasarı
- Karın ağrısı
- Mide bulantısı
- Kusma
- Zayıflık
- Susuzluk
- Hızlı kalp atımı
- Şok ve hatta ölüm
En besleyici, konsantre gıdalardan biri olan Spirulina şunları içerir:
- %60 protein ve mükemmel bir A, K1, K2, B12 vitaminleri ve demir, manganez ve krom kaynağı,
- Karotenoidler, GLA, SOD ve fikosiyanin gibi sağlık veren zengin bir bitki besin kaynağı,
- Havuçtan %2800 kat daha fazla beta-karoten,
- Ispanaktan %3900 kat daha fazla demir,
- Tofudan %600 daha fazla protein,
- Yaban mersinden %280 daha fazla antioksidan
Son Değerlendirme
– Dünyanın en güzel yerlerinden bazılarında yetişen mavi-yeşil bir alg olan Spirulina, birçok potansiyel faydası nedeniyle iyi araştırılmıştır.
– Spirulina’nın faydası nedir? En önemli sağlık yararlarından bazıları arasında ağır metallerin detoksu, kandidanın ortadan kaldırılması, kanserle mücadele ve kan basıncının düşürülmesi yer alır.
– Her porsiyon iyi miktarda spirulina proteini ile bakır, demir, riboflavin ve tiamin gibi önemli vitamin ve mineraller içerir.
– Spirulina yüksek kaliteli bir kaynaktan alınmazsa, kontamine (saf olmayan ve yanlış üretilen) olabilir ve bazı yan etkilere yol açabilir. Satın aldığınız yeri dikkatli seçmelisiniz.
Kaynak : https://draxe.com/nutrition/spirulina-benefits/