İnsanlar potansiyel ile doğar. Ancak dünyada bir iyiler ve bir de daha da iyiler vardır. Yani insan fiziksel olduğu kadar nitelik olarakta gelişebilir. Kişinin herhangi bir alanda sahip olduğu potansiyeli biraz daha öteye taşıması işine kişisel gelişim diyebiliriz. En temel noktası, kişinin kendini tanımasıdır. Kişinin kendini tanıması, hangi alanlarda ne durumda bulunduğunu belirlemesi ve eksik olduğunu düşündüğü alanlarda kendini geliştirmeye karar vermesi sürecin başladığı andır.
Kabul etsek de etmesek de, sosyal varlıklarız ve hayatta ki hedeflerimizle varız. “Benim hedefim yok!” diyen birinin bile bilinç altında hayatta kalma ve yaşam mücadelesi verme hedefi vardır.
Ruh ve zihinsel sağlığı düzgün bireylerin, belli bir metodolojiye dayalı olarak; hedeflerini netleştirmek, kararsızlıklarını aşmak, konulara farklı açılardan bakabilmeyi öğrenmek (empati kurmak), fark yaratmak, motivasyonu yükseltmek, zamanı iyi yönetmek, öz güveni arttırmak, kendini deneyimlemek (deneyim kazanmak), başarı odaklı olmak, değişen zamana – çağa ayak uydurmak, imaj yenilemek ve sosyal iletişim gibi konularda aldığı eğitime Kişisel Gelişim denir.
Yani, daha iyisini yapabilecek potansiyele sahipken yetersiz kalmayı kabul etmemek, hayatın, umudun, paylaşımın daha fazlasını ve daha iyisini istemek, kendini tüm bunları elde etmeye hazır hale getirmektir.
Kişisel Gelişim; kişinin en yüksek potansiyelini açığa çıkartmada, bu potansiyeli en iyi şekilde oluşturmada ve kullanmada katkısı olacak olan yollardan sadece bir kaçını içerir. Kişisel Gelişim, yaşamsal süreklilik olan değişimden farklıdır. Yaşamsal süreklilik, kişinin yaşadıkları, olaylar, kişilerle ilişkileri, edindiği deneyimsel bilgilerle etkili değişim sağlar. Hayatımız boyunca sürekli öğreniriz. Öğrenmek hayat boyu süren bir eylemdir ve bundan kaçamayız. Fakat hayatımızda akan bu olaylar bilinçsiz bir şekilde, istem dışı öğrenmemizi sağlar. Her insan ister istesin, ister istemesin değişimin içinde yer alır.
Kişisel Gelişim bilinçli değişimi gerektirir. Kişiler yeteneklerini, bilgi ve davranışlarını, kişisel meziyetlerini bilinçli seçimlerle belirli bir yöne odakladıklarında değişim meydana gelir.
Kişisel Gelişim her insanın şu anki hal ve durumundan kendisinin en yüksek hal ve durumuna geçiş yapmayı bilinçli olarak istediği anda başlar. Bilinçli değişimi istediğimiz anda bunun adının ne olduğunun da bir önemi yoktur aslında. Önemli olan bu dünyada var olan ve olduğunu sandığı kişiden daha farklı bir kişi olabileceğini bilen herkesin, sonunda kendisinin en yüksek halinin olduğu yola adım atmış olmasıdır.
Kişisel gelişim bireyi çok yönlü geliştirmeyi amaçlar. Çünkü insanı sosyal hayatta etkili, verimli, güçlü kılmanın yolu bilgi yapılandırmasıdır. İnsan bunu ancak farklı öğrenmeler gerçekleştirerek yapar. Bu öğrenmeler arasında ilişki kurduğu takdirde yaratıcı düşünme becerisi kazanabilir. İşte kişisel gelişim ile bu amaçlanarak, birey bu potansiyel ve ilişkileri güçlendirip geliştirerek yapılandırmaktadır.
Kişisel gelişim ile nitelikleri gelişen birey, artık çevresiyle olan etkileşim ve iletişimde daha gelişkendir. Artık sosyal yaşamda daha etkili, verimli ve mutlu olur. Bu kişisel yatırım, insana değil tüm topluma yapılmıştır aslında. Çünkü insan sosyal bir varlık olduğundan çevresini etkileyebilir veya çevresinden etkilenebilir. Bu etkileşimler bir çok yönden gelişmiş toplumlar, popülasyonlar meydana getirecektir.
Şimdi kendinize sormanız gereken soru : Ben kişisel gelişime açık mıyım? Kendime bilgi yatırımı yapıyor muyum? Yoksa olduğum yerde sayıp, sürekli şikayet mi ediyorum?